Bir Zamanlar İstanbul Lisesi ’nde Yaşanmış Absürt Bir Vaka: İğne Hikayesi


175
343 shares, 175 points

O dönemde basında büyük yankı uyandıran bu hadise gerçekten 1925 yılındaki eğitim sistemine dair ipuçları verecek cinsten. Bir tarafta mağdur bir hoca, öteki tarafta ise birbirini satmayan arkadaşlar. Bu dönemde olsa biri hemen öterdi ya neyse…

İstanbul Lisesi ’nin onuncu sınıf öğretmeni Salih Hoca ile öğrenciler arasında garip bir olay gerçekleşir…

istanbul lisesi

İstanbul Lisesinin onuncu sınıfı öğretmen sandalyesine bir iğne yerleştiren öğrenciler, pusuya yatıp Salih Hoca ’nın iğnenin üstüne oturmasını izleyeceklerini düşünürler…

Öğretmen zili çalınca o sınıfta dersi bulunan Arabi öğretmeni (Salih Hoca) sınıfa giriyor. Sandalyeye oturacağı zaman cübbesini iki eliyle düzeltirken eli bir iğneye değen Salih Hoca ise oturduğu yere bir iğnenin yerleştirildiğini hisseder, sandalyeye oturmaz ve deftere imzasını attıktan sonra…

“Ben bu muameleye layık değildim, sizlere çok teessüf ederim”

diyerek dershaneyi terk eder.  Meseleyi Müdür Besim beye bildiriyor ve istifasını veriyor. Derhal tahkikata geçildi. Fakat bu işin faili bir türlü bulunamıyordu. Bütün bir sınıf derslerden alakonuldu. Hiçbir talebe itirafta bulunmuyordu. Faili bulamayan idareciler müşkül bir duruma düşmüşlerdi.

Ondan sonra hızlıca araştırmaya geçen disiplin kurulu işin failini bir türlü bulamaz. O sınıfın dersleri durdurulur ve araştırmalar devam eder. Fakat hiçbir talebe itirafta bulunmaz. Faili bulamayan idareciler ise zor durumda kalır…

Sonrasında 1925 yılının öğretmenler toplantısı düzenlendiği gün öğretmenler odasında çaylar içilirken odaya birden Müdür ile lisenin güvenliği içeri girer ve müjdeyi verir…

“Muhterem hocamız Salih efendiye iğneyi koyan iğneci sınıfın tamamen ihracına karar verdik. Çünkü failini ele vermiyorlar…”

Sonrasında ise sınıftaki 41 öğrenci İstanbul Erkek Lisesi ’nden Bursa Lisesi ’ne sürgüne gönderilir…

Olaydan seneler sonra ise Salih Hocaya iğneyi koyan kişinin başka sınıftan bir talebe olduğu anlaşılır. Ama İğneciler olarak adlandırılan ve Bursa ’ya sürgüne gönderilen sınıf ise çoktan mezun olmuştur bile…

Sait Faik Abasıyanık – Bursa Lisesi
Sait Faik Abasıyanık – Bursa Lisesi

1925 yılının 10.sınıfı, yani “iğneciler” arasından kimler çıkmadı ki? : 

  • 228 Sait Efendi : Arkadaşları arasındaki lakabıyla H2O, yani sulu Sait. Ünlü hikayeci Sait Faik Abasıyanık
  • 697 Rahmi Efendi : Ünlü hekim, politikacı, şair ve akıl hastalıkları uzmanı Dr. Rahmi Duman
  • 748 Saffet Efendi : Ünlü hukukçu Saffet Nezihi Bölükbaşı
  • 725 Feridun Efendi : Ünlü gazeteci ve yazar Hikmet Feridun Es
  • Sabri Efendi : Türk politika ve diplomasi hayatının unutulmaz isimlerinden, eski Dışişleri Bakanı İhsan Sabri Çağlayangil
  • Sıtkı Efendi : Demokrat parti döneminin ünlü bakanlarından Sıtkı Yırcalı

Ve daha niceleri…

Hepsi, o “iğneci sınıf”ın meşhur “iğneciler”i arasından çıktılar…

Hikmet Feridun ES’in şu sözü çok meşhurdur. “Biz 43 iğneci idik. Fakat sonradan o kadar çok kişi iğneci sınıftan olduğunu iftiharla iddia etti ki, hayret etmemek mümkün değil …” 

Enver Behnan ŞAPOLYO
Cem ATABEYOĞLU

Paylaşmak ister misiniz?

175
343 shares, 175 points

One Comment

Yorum Yazın