Bilen bilir, bilmeyen bilmez ama genelde İstanbul’un her kesiminden erkek, gitmesede görmesede o sokak bizim sokağımızdır diye bilir orayı. Evet tahmininiz doğru, o meşhuuur Zürafa sokağından bahsediyorum. Bu ‘çok özel’ 😉 yazı dizisi ile sizlere ama özellikle bilmiyenlere tarih kokan arnavut kaldırımları, evleri ve her duvarında, köşesinde bir iz bırakmış (Not: Lütfen tarihi izdir, ne biliyim osmanlı mirasıdır vs. diye ellemeyin mazallah hastalık çıkar felan) Zürafa sokağını tanıtmak isteriz. Tanıtmak demeyelimde aslında oraya giderseniz ne ile karşılaşacağınıza hazırlıklı olun diye dikkat çekmek diyelim…
Yazıya başlamadan önce önemli bir not: ZÜRAFA SOKAĞI’NIN ADI SİZLERİ YANILTMASIN. ORASI BİR HAYVANAT BAHÇESİ (İNSAN HAYVANI ÇOKTUR AMA) YADA BENZERİ BİR YER DEĞİLDİR! ÇOCUKLARINIZI, EŞİNİZİ, KIZ ARKADAŞINIZI, KIZ KARDEŞİNİZİ ALIP GİTMEYİNİZ!
İHTİYAÇ LİSTESİ: Para (30 Lira ve üstü, abazalığına göre), sağlam bir kanka (What happens in Zürafa stays in Zürafa), kimlik ve ayık kafa (Nedenlerine sonra değineceğiz)
YOL HARİTASİ: Kime sorsan tarif eder. Ama yinede Karaköy iskelesinin arkasına bakman yeterli
Gelelim artık Zürafanın faydalarına.
Sokağa girdiğinizde ilk alacağınız o…. Ne yazık ki bugünki yazı karakteri kotam doldu. Yazı dizisinin ikinci bölümüne bekleriz.
Sizi ikinci bölümde neler bekliyor?
- Sırada beklerken yapılacak egzersizler
- Abaza arkadaşı zapt etmek
- ‘Ne umdum ne buldum’ psikolojisi ve +40 sendromu
- Hamamdaki dazlak abinin bakışlarından kurtulmak
0 Comments