Biraz Nostalji Biraz Güzelleme Tadında, Lost Denince Aklımıza Gelen 22 Şey


Lost. Bitmeyen gizemlerin, anagramların, ters köşelerin dizisi. Büyük bir kısmımızın hayatının önemli bir kısmına damgasını vurup giden efsane dizi. Evet kötü bitti, evet çok bozdu, evet biterken üzdü ama gelin itiraf edelim; özledik bu şahane yapımı. Her bölüm sonunda bir sürü teori üretip, her yeni bölümle birlikte o teorilerin bir tanesinin bile tutmadığını görmeyi özledik. Dokuz ay süren sezon aralarında günleri saymayı özledik. Bölümleri sahne sahne durdurarak arka plandaki sesleri dinleyip ipuçları aramayı özledik. Karakterler için ayrı, bizim için ayrı bir maceraydı bu güzel dizi. Şimdi biraz nostalji biraz güzelleme tadında, Lost denince aklımıza gelen ilk 22 şeye bakalım.

1. Previously on Lost ve yavaşça yaklaşan Lost yazısı (Yeni bölümün habercileri. Adeta bir iyey sıports, tını geym!)

2. See you in another life, brother… (Desmond reis)

3. 4 8 15 16 23 42 (Neredeyse diziyi izleyen herkesin en az bir defa sayısal lotoda denediği numaralar. Sonuç hüsran tabii…)

4. Not Penny’s boat (Canımız ciğerimiz Charlie’nin vedası.)

5. My name is Sayid Jarrah and i am a torturer. (Sayid Jarrah’la gerçekten tanıştığımız an.)

6. Black Smoke (Televizyon tarihinin hakkında en fazla teori üretilen öznesi bu arkadaş olabilir.)

7. Others (Ya da Jin’in deyimiyle: adız adız!!)

8. Desmond Penelope aşkı (Paralel evrenleri aştılar, daha ne yapsınlar?)

9. I always have a plan (Benjamin Linus’u özetleyen cümle.)

10. The Dharma İnitiative (Oryantasyon videolarıyla bize kafayı yediren gizemli oluşum. Tek kollu Marvin dayıya çok selamlar.)

11. Jin’in 2 sezonda İngilizce’yi sökmesi (Bedavadan söktü resmen ya. Kazazede misin Erasmuslu musun birader!)

12. Sawyer’ın takma isimleri (Programına konuk olduğu Beyaz’a Sly Dog deyişi hala hafızalarda tabii.)

13. Michael’ın bitmek bilmeyen Walt arayışı (Adam bile vurdu ya. Michael sevilmez Lost aleminde…)

14. We have to go back, Kate! (Bu cümleyi televizyon tarihinin en ters köşe finali ilan ediyorum, ettim.)

15. Sayid’in atletleri (Adaya düştü atlet, çıktı atlet. Bir defa düzgün tişörtle göremedik adamı.)

16. John Locke’un bomba patlatma merakı (Adamın patlatmadığı mekan kalmadı, hala adayla konuşmam lazım diye dolanıyordu ortada.)

17. Sayid’in elektrik elektronik uzmanlığı (Paralel evrenler arası hat çekmişliği var adamın. Respect.)

18. Richard Alpert’ın asla yaşlanmaması (Gözlerindeki sürmeyle alakalı olduğunu düşünsek de, alakası yoktu tabi. Beslenmesine dikkat ediyordu adam.)

19. Hurley’nin hatch’deki yiyecekleri buluşu (Dude…)

20. Jack-Kate-Sawyer aşk üçgeni (İzleyenleri Melihçilerle Eraycılar gibi bölmüştü zamanında. Jack mutlu olamadı, kimse de olmasın kardeşim.)

21. Jack’in herkesi iyileştirip her şeyi düzeltme sevdası (Adam ömrünü verdi resmen ya. Her telefona sen çık, her kapıya sen koş… Hiç olmadı öyle.)

22. Ve tabii ki Benjamin Linus’un Türkçe konuşması. (Türkci biliyür müsünüz?)

Exit mobile version