Hitler’in Sarsılmaz İktidarına Giden Yolda Bir Dönüm Noktası Olan Reichstag Yangını


184
343 shares, 184 points

Hala üzerindeki sır perdesi tam olarak aydınlatılamamış, Hitler’in ustaca kullanarak iktidarını sağlamlaştırdığı, garibanın tekinin üzerine yıkılmış bir olay Reichstag yangını. Daha sonra olayın faili olduğu söylenen Van Der Lubbe aklanmış olsa bile, bu yangını kimin çıkardığını bilmiyoruz.

Berlin’de olay yerinde Hollandalı 24 yaşındaki inşaat işçisi Marinus van der Lubbe yakalandı.

van der lubbe1

Komünist olduğunu söyleyen Marinus, polisin söylediğine göre, kundaklama eylemini tek başına gerçekleştirdiğini anlattı.

Reichstag yangını binanın çeşitli bölgelerinde ve aynı anda çıkmıştı.

Reichstag yangını

Oysa Marinus van der Lubbe, ne binayı tanıyordu ne de aynı anda birkaç yerde olabilecek yeteneğe sahip biri gibi görünmüyordu. Kaldı ki, Almanya’da veya Berlin’de yaşamıyor, Almanya’da kimseyle bir ilişkisi de yoktu.
00reichstagF6
Hitler’in Alman halkına gösterdiği Van Der Lubbe’nin Reichstag içinde nasıl gezdiğini gösterir plan.

Hollanda’da ev sahibi kadın, Marinus’un olayla ilgisinin ne olabileceğine dair önemli bir detay anlatmıştı.

lubbe

Ev sahibine göre, Marinus, Berlin’deki Almanlardan oraya gelmesi için bir çağrı aldı. 12 Şubat tarihinde gelen bu çağrı post kartı Marinus’a göre Alman komünistlerden geliyordu ve orada çok önemli illegal bir işi halletmesi gerekiyordu. Marinus evini terk etti ve 18 Şubat’ta Berlin’e geldi. Marinus, gözü pek, atılgan, sosyalist çevrelere girip çıkan bir gençti ve Hollanda komünist çevrelere girer çıkardı.

Bu kartı kimler yazmıştı? Bunlar Alman komünistler miydi? Hayır, bununla ilgili hiç bir bilgi yok.

Reichstag yangini

Ancak, Marinus, görüştüğü insanların Komünistler olduğuna inanıyor ve komünist mücadele uğruna Reichstag’ı yakmaya karar veriyor ya da Alman polisine bunları anlattığı söyleniyor. Ancak, kendisi bir köşede yangın çıkarırken, başka kişilerin de oralarda olduğundan ve bu kişilerin işlerini garantiye almak için binanın diğer bölgelerini ateşe verdiğinden haberi yok. Eylemci sanık olarak aynı gece gözaltına alınan Alman Komünist Partisi (KPD) Berlin Meclis Grup Başkanı Ernst Torgler ve yine gözaltına alınan Bulgar Komünistler Georgi Dimitrow, Blagoi Popow ve Wassil Tanew’i tanımıyor bile.

Olay gecesine bakıldığında büyük faşistlerin hazırlıklı olduğu görülüyor.

Reichstag yangını1

Adolf Hitler, Joseph Goebbels, Hermann Göring ve Wilhelm Frick gibi faşist büyükler yangın yerine gelmekte ve orayı miting alanına çevirmede gecikmedi. Hitler o akşam suçluyu tespit etti: “Uluslararası komünizm, Alman birliğine ve dirliğine karşı kokteyl bir örgütle saldırmıştı!”

Hitler şöyle devam etti:

Rede Adolf Hitlers zum Ermächtigungsgesetz

“Artık acıma yok. Kim yolumuza çıkarsa, kafasını keseceğiz. Alman halkı artık merhamet göstermeye tahammül göstermez. Her komünist eylemci nerde görülürse vurulacak. Komünist milletvekilleri daha bu gece asılmalı. Bu ülkede komünizmle ilgili ne varsa, dümdüz edilecektir. Reichstag yangını içinde olan sosyal demokratlara da artık acıma yok.“ Faşist Göring de bir çift laf etti: “Bu komünist isyanının başlamasıdır, devam edecekler. Bir dakika bile gecikemeyiz…“

Göring doğru söylüyordu. Bir gün bile beklemediler ve sabah Cumhurbaşkanı adına Alman Halkının ve Devletinin Korunmasına Yönelik Reichstag Yangını Kararnamesi çıkarıldı.

Reichstag

Bu kararnameyle birlikte, yürürlükteki Weimer Anayasası kaldırıldı, Almanya pratikte demokrasinin ve insan haklarının bütün kurallarını askıya almış oldu. Polise sebep göstermeksizin gözaltına alma ve yargıya da sanığı hukuki yardımdan muaf tutma hakkı verildi. Reichstag yangını faşizme geçisin en önemli adımı oldu. Toplama kamplarının ilk nüveleri burada atıldı çünkü kısa sürede 100 bin Alman Komünist Partisi üyesi ve sosyal demokrat tutuklandı.

Hitler’in partisi NSDAP, komünistlerin ve sosyal demokratların isyan başlattığını iddia ederek bu iki partiye karşı cadı avına girişti.

Reichstag afiş

Berlin’deki bütün komünistler evlerinden alındı, bütün KDP milletvekilleri tutuklandı. Parti seçim çalışması yapamaz hale geldi. Marinus van der Lubbe’den sosyal demokratlarla da ilişkisi olduğuna dair ifade aldılar. Bunun üzerine seçimden önce partiye yakın medya tümden kapatıldı, partinin 14 gün afiş asması yasaklandı.

Daha 28 Şubat günü Almanya’nın dünya çapındaki entelektüelleri, gazeteci ve yazarları da tutuklandı.

Carl von Ossietzky vor der Strafanstalt Berlin-Tegel

Tutuklanan bazı isimler şunlar:

Alfred Apfel, Fritz Ausländer, Rudolf Bernstein, Felix Halle, Max Hodann, Wilhelm Kasper, Egon Erwin Kisch, Hans Litten, Erich Mühsam, Carl von Ossietzky, Wilhelm Pieck, Ludwig Renn, Ernst Schneller,Werner Scholem ve Walter Stoecker. Birkaç gün sonra da Komünist Parti Genel Sekreteri Ernst Thälmann tutuklandı. Daha sonra Bulgaristan Başbakanı olan komünist teorisyen Georgi Dimitrow da davanın tutuklu sanığı idi.

Marinus van der Lubbe’nin yargılanmasına 21 Eylül 1933’te başlandı.

Vor dem Reichsgericht in Leipzig. Der Angeklagte van der Lubbe mit seinem Dolmetscher, rechts auáen Georgi Dimitroff.

Daha önce enerjik ve kabına sığmayan bir genç olan Marinus’un adeta yerlerde süründüğü görüldü. Marinus’un bromla zehirlendiği, hipnotize edildiği veya uyuşturucu verildiği gibi tartışmalar yapıldı. Yargılama boyunca Marinus sorulara evet ya da hayır dışında bir cevap veremedi, cümle kuracak gücü olmadı. Dava bitti, Marinus 10 Ocak 1934 tarihinde idam edildi. Tüm yargılama süreci boyunca Dimitrow’un yaptığı savunma ise, bütün bu sürecin faşistlerce planlandığını kanıtlar nitelikte. Bundan sonra da zaten faşist baskı Dimitrow’un söylediklerine uygun sürdü. Yeryüzü kana boyandı.

Marinus van der Lubbe, Reichstag’ı yaktığını kabul etse de, kundaklamayı kimin yaptırdığı aydınlığa kavuşmadı.

01 Marinus van der Lubbe tijdens zijn proces. 1933

Çünkü, Alman sol çevrelerde ve uluslararası kamuoyunda Marinus’a kundaklamayı yaptıranların aynı zamanda Marinus’u yargılayanlar olduğu imajı hiç silinmedi.

Yıllar sonra Marinus’un kardeşi Jan van der Lubbe, kardeşinin yeniden yargılanması için mahkemeye başvurdu.

Reichstag mahkeme

1980 yılında Berlin Mahkemesi faşist dönemdeki yargılamaların tümünün zaten hukuk dışılığına hükmedildiğini hatırlattı ve ayrıca Marinus’un beraatine karar verdi. Alman Komünist Partisi olayı araştıran komite kurdu ve partiden kimsenin Marinus ile bir ilişkisinin olmadığını saptadı. Ayrıca, Marinus’un akli dengesinin bu suçu işlemeye uygun olup olmadığına dair o zaman hazırlanan doktor raporu hala kayıp. Yangını başlattığına dair ilk ifadesi dışında kanıtlar da yok.

Hollanda‘da bir çok meydana Marinus van der Lubbe adı verildi.

Marinus van der Lubbe
27 Şubat 2008’de olaydan 75 yıl sonra Hollanda’da yaşadığı şehir Leiden’e heykeli dikildi ve adı verilen bir sitenin duvarına fotoğrafı afiş olarak asıldı.


Paylaşmak ister misiniz?

184
343 shares, 184 points

0 Comments

Yorum Yazın